A. Levent "RE" ile kaldığı yeRden yEniden devam ediyor. Bu onun 3. ve son rap albümü.
Sizi bilmiyorum ama benim için bu albümün yeri apayrı çünkü albüm tamamen bana ithafen yapılmış, isminden anlaşılacağı üzere.
Dönen devran şahidim olsun ki bir daha hiç bir zaman yalnız kalmayacaksın ben ölene dek. Kim sana laf etse beni bulur karşısında artık, ve hangi kız seni üzmeye kalksa, merak etme bütün varlığını silip atacağım. Senin için hiç olacak.
Rüzgar Everest
Dikkat!!!
("dönüş" ve "kafamdakiler" dışındaki ritimler alıntıdır.)
şarkı sözleri A. LEVent 'e aittir.
NOT: RE albümü bir gece, 10 saatlik bir çalışmanın (sözlerin son kez düzenlenmesi,kayıt alınması,müzik düzenleme) sonucunda çıkmıştır.
Sürenin ve donanımların yetersizliğinden kaynaklı kusurlar vardır. Kulaklıkla dinlenilmesini tavsiye ederim, daha iyi verim almak adına.
Sürenin ve donanımların yetersizliğinden kaynaklı kusurlar vardır. Kulaklıkla dinlenilmesini tavsiye ederim, daha iyi verim almak adına.
_
2009Yeni albümden (RE) parçalar için aşağıdaki adreslere tıklayınız.
1.parça ismi:gaflet
3.parça ismi:kim tutardı beni
4.parça ismi:ne... ne...
_2007Eski albümden (varyasyon) parçalar için aşağıdaki adreslere tıklayınız.
1.açılış
5.uyanış
_
2005Eski albümden (denge) parçalar.
1.kafamdakiler
2.rap müzik
3.4. ve 5. parçaların hepsi burda
6.şizofrenlik
2004 (deneme) albümü
1. barbarların istilası
2. söz canbazına övgü
_________________________________________________
GAFLET
Eğlenceli günlerdi ha?
Eski günleri özlüyor musunuz?
Andığınız o günlerde kim vardı?
x
Zirvedeydim vardı herşeyim, sevgilim ve param,
eğlenceli bir akıl, zıkkım da olsa bir okul,
ve arkadaş sandıklarım.
Birden herşey çöktü,
altında sahip olduklarım kaldı,
ve umutlarım.
Topladım eşyalarımı,
ardından yaktım sigaramı.
Hayatımın uçurumdan belirsizliğe doğru düştüğünü gördüm,
izledim ve sadece bekledim.
Yazık, boşa verilmiş emekler nasıl da dağılıyor duman gibi,
hayatım ve evim ipotekli,
şimdi dönmüş vefasızlıkla suçluyorsunuz bir de beni.
Zirvedeydim vardı herşeyim, sevgilim ve param,
eğlenceli bir akıl, zıkkım da olsa bir okul,
ve arkadaş sandıklarım.
Birden herşey çöktü,
altında sahip olduklarım kaldı,
ve umutlarım.
Topladım eşyalarımı,
ardından yaktım sigaramı.
Hayatımın uçurumdan belirsizliğe doğru düştüğünü gördüm,
izledim ve sadece bekledim.
Yazık, boşa verilmiş emekler nasıl da dağılıyor duman gibi,
hayatım ve evim ipotekli,
şimdi dönmüş vefasızlıkla suçluyorsunuz bir de beni.
x
Ne iyilikler ettim ben.
Neden görmez nankörler.
Ne iyilikler ettim ben.
Neden görmez nankörler.
x
Neden görmez nankörler.
Ne iyilikler ettim ben.
Neden görmez nankörler.
x
Hep vardım darınızda,
dostun iyisi kötü günde belli olur bilhassa,
hangi kötü günümde vardınız yanımda,
geldi mi ben varken sırtınız yere?
Az mı çalıştım yardım etmeye?
Keşke her derdinizi saatlerce dinlemeseydim.
Keşke sorunlarınızı çözmeseydim,
ve keşke yine vicdana gelipte,
“keşke o sözleri demeseydim” demeyecek olsaydım.
Arkadaşlığıma laf atma gafleti ha?
Nedir bilmezsiniz emek.
Nedir bilmezsiniz hak.
Kılıma haksız bir söz dokunsa,
bazen dehşet dolar içim,
bazen cevap vermemek isterim,
ama bu sefer coşar cinnetim,
ya da bazen ahmak ve hayırsız olmak isterim,
sırf öyle yaşamak daha kolay olduğu için,
beceremem ne yazık ki ben
ama yalnızlığım şahit olacaktır intikamıma.
x
dostun iyisi kötü günde belli olur bilhassa,
hangi kötü günümde vardınız yanımda,
geldi mi ben varken sırtınız yere?
Az mı çalıştım yardım etmeye?
Keşke her derdinizi saatlerce dinlemeseydim.
Keşke sorunlarınızı çözmeseydim,
ve keşke yine vicdana gelipte,
“keşke o sözleri demeseydim” demeyecek olsaydım.
Arkadaşlığıma laf atma gafleti ha?
Nedir bilmezsiniz emek.
Nedir bilmezsiniz hak.
Kılıma haksız bir söz dokunsa,
bazen dehşet dolar içim,
bazen cevap vermemek isterim,
ama bu sefer coşar cinnetim,
ya da bazen ahmak ve hayırsız olmak isterim,
sırf öyle yaşamak daha kolay olduğu için,
beceremem ne yazık ki ben
ama yalnızlığım şahit olacaktır intikamıma.
x
Ne iyilikler ettim ben.
Neden görmez nankörler.
Ne iyilikler ettim ben.
Neden bilmez nankörler.
Neden görmez nankörler.
Ne iyilikler ettim ben.
Neden bilmez nankörler.
x
Zor günde hiç yokturlar.
Sonra derlerki bir ara bir sor bir.
Sonra derlerki bir ara bir sor bir.
Zor günde hiç yokturlar.
Sonra derlerki bir ara bir sor bir.
Sonra derlerki bir ara bir sor bir.
Zor günde hiç yokturlar.
Sonra derlerki bir ara bir sor bir.
Sonra derlerki bir ara bir sor bir.
Zor günde hiç yokturlar.
Sonra derlerki bir ara bir sor bir.
Sonra derlerki bir ara bir sor bir.
x
Benimle konuşmak istemiyorsan konuşma!!! benimle.
Kandırdın, yalanla hem çevreni hem çehreni... Kandırdın.
x
Kandırdın, yalanla hem çevreni hem çehreni... Kandırdın.
x
Yaşattım mı kötülük, yaptıklarımdan ötürü.
Ödetmeye çabalar hesabı.
Basmaz hiçbişeye kafası.
Geçilmezdir havası.
Tavır yapması ise cabası.
Sanal aleme kurban verdi,
haketti mi merhameti?
Ödetmeye çabalar hesabı.
Basmaz hiçbişeye kafası.
Geçilmezdir havası.
Tavır yapması ise cabası.
Sanal aleme kurban verdi,
haketti mi merhameti?
x
Ne iyilikler ettim ben.
Neden görmez nankörler.
Ne iyilikler ettim ben.
Neden bilmez nankör.
Neden görmez nankörler.
Ne iyilikler ettim ben.
Neden bilmez nankör.
x
Ne iyilikler ettim ben.
Kıymet bilmez nankör.
Ne iyilikler ettim ben.
Neden görmez nankör.
Kıymet bilmez nankör.
Ne iyilikler ettim ben.
Neden görmez nankör.
x
Ne iyilikler ettim ben.
Neden bilmez nankör.
Ne iyilikler ettim ben.
Kıymet bilmez nankörl er
x
Neden bilmez nankör.
Ne iyilikler ettim ben.
Kıymet bilmez nankörl er
x
Han gi bi rinde gaflet?
Ahım tutar nihayet.
Ahım tutar nihayet.
x
KAR TANEM
İnan sana ait hiçbirşey kalmadı içimde
ama söylenmesi gereken sözcükler kalmış 3. çekmecemde
sana papatyaları mutlu olman için,
ayrıca özür dilemek için aldım,
biliyorum papatyaları sevdiğini,
bir??? kaç haftalığına da olsa,
seninle olsun istedim,
kuruyunca atacaksın,
eskiden sevmiş olduğun halde,
şimdi dediklerim bana birini hatırlattı da,
sorma gitsin be,
belki de kuruyan o değildir,
eski bir çiçektir,
sadece.
x
Mahsenimde saklı bir kor var,
ve de nereye çıktığı belirsiz basamaklar,
adım attıkça sıçrar dalga misali lavlar,
piyanonun acısını bilmesen de dinlersin,
ve parmakların hisseder dokunuşunu,
duyan kulaklar değil de neden yüreğim acır?
ve de nereye çıktığı belirsiz basamaklar,
adım attıkça sıçrar dalga misali lavlar,
piyanonun acısını bilmesen de dinlersin,
ve parmakların hisseder dokunuşunu,
duyan kulaklar değil de neden yüreğim acır?
Çıkma n'olur ince tonlara,
yoksa ben için ölüm olur her nota,
her bir ritim.
yoksa ben için ölüm olur her nota,
her bir ritim.
x
Nakarat x 4 (bütün unutulanlar için, son kez)
Nakarat x 4 (bütün unutulanlar için, son kez)
x
Unuttun beni kar tanem
benim soğuk alevim
hayallerimde olmuştun hem eşim
hem de gidebileceğim tek evim
x
benim soğuk alevim
hayallerimde olmuştun hem eşim
hem de gidebileceğim tek evim
x
yıllansada yıllar, unutmam seni kar tanem
elin eşsiz alevi, demiştim ya
“nereye gidersen git aklımdasın”
her an birlikteyiz sevgilim
elin eşsiz alevi, demiştim ya
“nereye gidersen git aklımdasın”
her an birlikteyiz sevgilim
x
KİM TUTARDI BENİ
İhtiyacım varken arkadaşlar nerde?
Gerekirken olmak zor günde dirlikte.
Dertliyken hani gelirdiniz olsam nerde.
Kopmazdık kalacaktık hani hep birlikte.
x
Öleceğim güne akarken hayatım.
Yanlız yaptıklarım arkamda bıraktıklarım.
Gitsem de unutmaz sadıktır yazdıklarım.
Kim tutardı sanki bıraksam kendimi.
Yanlız yaptıklarım arkamda bıraktıklarım.
Gitsem de unutmaz sadıktır yazdıklarım.
Kim tutardı sanki bıraksam kendimi.
x
NE... NE...
Çamurdansın, çamurdanım, evrimleşen bir bilgiyim,
atalarımızız, bütün canlılarız,
bütün hissiyatım,
sen devamın olacak, seni taşıyansın,
acılarını taşıyacak olansın,
sen evrimleşen bir bilgisin,
ben kimlik değiştirmiş bir isimim,
iyiyken vurulan genç bir intikamım,
küllerimden yeniden doğan...
x
ve ben Everest'ten esen soğuk Rüzgar,
sırasını bekleyen bir yalnız rakkam,
sıfır virgül trilyonda 23
sen, ben, herkes, hep bir biriz.
ve ben Everest'ten esen soğuk Rüzgar,
sırasını bekleyen bir yalnız rakkam,
sıfır virgül trilyonda 23
sen, ben, herkes, hep bir biriz.
Aklı olan bir kuklayız.
Haklı olan bir kuklayız.
Canı olan bir kuklayız.
Canı yanan bir kuklayız.
Haklı olan bir kuklayız.
Canı olan bir kuklayız.
Canı yanan bir kuklayız.
x
Düşünce bir tanım değil,
ne sonsuzluk ne de hiçlik,
ne başlangıç ne de sondur,
ne zamandır ne de yerdir,
ne vardır hep ne de yoktur,
ne önemli ne de önemsiz,
bunlar basit kavramlardır,
hem herşeydir hem hiçbirşey.
Ya kesindir ya da belki,
dediklerimin belki ilki,
olasılıkların hepsidir belli,
ya kötüdür ya da iyi,
ne varlıktır ne de yokluk,
ne açlıktır ne de tokluk,
ne savaştır ne de barış,
hem nedendir hem de sonuç.
Hem etkidir hem de tepki,
saydıklarımın elbet hepsi,
hem irade hem de zevktir,
kuklanın vereceği son nefesi,
yokoluşsa sonu,
sonucun nedeni neydi?
tesadüf değil varolmak belki,
inanmak karma şans bedbaht,
bunlar yanlız kavramlardır.
Kuralları ters çevir,
eşitliği zıtlık kullan,
zaten bütün yazdıklarım da yanlız sade bir kavram
düşünmektir esas kavramlara anlam katan,
düşünce enerjiyse herşeydir,
ya benliğiz ya bir bitki,
ya da hepsinden hiçi.
Ne bir sesim ne de sessiz,
ne suçluyum ne de suçsuz,
ne günahım ne de sevap,
ne meleğim ne de şeytan,
kesinlikle herşeyim,
ben kesinlikle hiçbirşeyim,
hem geçmişim hem de gelecek,
bunların arasındaki bir şimdiyim.
Düşünce bir tanım değil,
ne sonsuzluk ne de hiçlik,
ne başlangıç ne de sondur,
ne zamandır ne de yerdir,
ne vardır hep ne de yoktur,
ne önemli ne de önemsiz,
bunlar basit kavramlardır,
hem herşeydir hem hiçbirşey.
Ya kesindir ya da belki,
dediklerimin belki ilki,
olasılıkların hepsidir belli,
ya kötüdür ya da iyi,
ne varlıktır ne de yokluk,
ne açlıktır ne de tokluk,
ne savaştır ne de barış,
hem nedendir hem de sonuç.
Hem etkidir hem de tepki,
saydıklarımın elbet hepsi,
hem irade hem de zevktir,
kuklanın vereceği son nefesi,
yokoluşsa sonu,
sonucun nedeni neydi?
tesadüf değil varolmak belki,
inanmak karma şans bedbaht,
bunlar yanlız kavramlardır.
Kuralları ters çevir,
eşitliği zıtlık kullan,
zaten bütün yazdıklarım da yanlız sade bir kavram
düşünmektir esas kavramlara anlam katan,
düşünce enerjiyse herşeydir,
ya benliğiz ya bir bitki,
ya da hepsinden hiçi.
Ne bir sesim ne de sessiz,
ne suçluyum ne de suçsuz,
ne günahım ne de sevap,
ne meleğim ne de şeytan,
kesinlikle herşeyim,
ben kesinlikle hiçbirşeyim,
hem geçmişim hem de gelecek,
bunların arasındaki bir şimdiyim.
x
TANIK
Ha ha!!! Hani demiştim ya; “sevmeyen birini anlatmam gerekirse seni hatırlarım” diye,
hatırladım!!!
içki getirin laaan, dağıtırım!!!
x
(haahh!) cici bicilerini giy
sonra git de bir aynaya bak
(gör) nasıl olmuş millet sapık
herkes kültürel çöküşe tanık
(haahh!) cici bicilerini giy
sonra git de bir aynaya bak
(gör) nasıl olmuş millet sapık
herkes kültürel çöküşe tanık
x
(hey) simsiyah makyaj yap
kız pearcing'lerini mutlak tak
(ve) rock barda bir bira kap sen
ne yazık, gönlüm rock kızına aşık
(hey) simsiyah makyaj yap
kız pearcing'lerini mutlak tak
(ve) rock barda bir bira kap sen
ne yazık, gönlüm rock kızına aşık
x
işte şimdi tam vakti, üzerine alın punk'çı serseri,
sana konuşuyorum yine,
anlaşılan sarışın arkadaşını da çekiyorsun bataklığına,
onun suçu ne sence, o pis ellerini sürmeden önce
o kadar tatlı kızdı ki, eninde sonunda farkedecek senin *oktan biri olduğunu,
keşke hiç olmasaydın, ama değiştiremezsin keşkeleri
benim safım belli,
sen eğlendir içki masalarında elalemi,
zerre kadar önem taşımıyorsun onlar için,
e zaten bunun farkındasın,
bu sebepten o kadar makyaj yapmaktasın,
peki içindeki yalnızlığının kamuflajını hangi makyajla yapabileceksin?
Eninde sonunda kendini mutsuz ve kimsesiz hissedeceksin.
Ortamlarınızı gördüm son derece basit,
içeriye girdim, kafam son derece karışık,
etraf tıkış tıkış ve kafam kadar karmaşık,
oturdum yanınıza sıkış tepiş,
ne mümkün konuştuğunu duymak?
iki tarafta birbirinin on cümlesinin beşini anlamıyor
yine de gülümseyip salak salak kafa sallıyor.
Nasıl olsa karşındaki de bir o kadar salak
boşver!!! ***salla hadi kafanı nasıl olsa kimse çakmıyor.
sana konuşuyorum yine,
anlaşılan sarışın arkadaşını da çekiyorsun bataklığına,
onun suçu ne sence, o pis ellerini sürmeden önce
o kadar tatlı kızdı ki, eninde sonunda farkedecek senin *oktan biri olduğunu,
keşke hiç olmasaydın, ama değiştiremezsin keşkeleri
benim safım belli,
sen eğlendir içki masalarında elalemi,
zerre kadar önem taşımıyorsun onlar için,
e zaten bunun farkındasın,
bu sebepten o kadar makyaj yapmaktasın,
peki içindeki yalnızlığının kamuflajını hangi makyajla yapabileceksin?
Eninde sonunda kendini mutsuz ve kimsesiz hissedeceksin.
Ortamlarınızı gördüm son derece basit,
içeriye girdim, kafam son derece karışık,
etraf tıkış tıkış ve kafam kadar karmaşık,
oturdum yanınıza sıkış tepiş,
ne mümkün konuştuğunu duymak?
iki tarafta birbirinin on cümlesinin beşini anlamıyor
yine de gülümseyip salak salak kafa sallıyor.
Nasıl olsa karşındaki de bir o kadar salak
boşver!!! ***salla hadi kafanı nasıl olsa kimse çakmıyor.
x
cici bicilerini giy
sonra git de bir aynaya bak
(gör) nasıl olmuş millet sapık
herkes kültürel çöküşe tanık
x
sonra git de bir aynaya bak
(gör) nasıl olmuş millet sapık
herkes kültürel çöküşe tanık
x
(hey) simsiyah makyaj yap
kız pearcing'lerini mutlak tak
(ve) rock barda bir bira kap sen
ne yazık, gönlüm rock kızına aşık
kız pearcing'lerini mutlak tak
(ve) rock barda bir bira kap sen
ne yazık, gönlüm rock kızına aşık
x
arkadaşlarım dışarıda sağlam bir ortam için beni bekliyorlardı,
çıkmam lazımdı, kafamı bi çevirdim ne gördüm o esnada?
Bizim ufak rockçı kızımız yaslanmış başka bir herifin omzuna,
karıştırmıyorum değil mi?
Bu 2 gün önce de yattı benim omzuma,
anladım o anda bulunmuyorum doğru bir yerde,
doğru bir mekanda, arkadaşlar ben kaçar, bana Müsaade,
“hey Levent nereye, yeni gelmiştin oysa içeriye???”
içimden dedim kusura bakma, ben kızımı paylaşamam,
eğer arkadaşımsa da onu yok yere omzuma yaslayamam,
teşekkür ettim, ayrılırken arkam dönük gördü 3. gözüm
hala devam ediyor bakmaya hatun,
onun yanındaki de hatunu yemeye ve birasını içmeye,
her taraf duman altı, onun da altı binbir ilişki,
insanlar tükeniyor, hiç dinlenmeyen ***yüksek sesli*** alternatif rock müzikle
arkadaşlarım dışarıda sağlam bir ortam için beni bekliyorlardı,
çıkmam lazımdı, kafamı bi çevirdim ne gördüm o esnada?
Bizim ufak rockçı kızımız yaslanmış başka bir herifin omzuna,
karıştırmıyorum değil mi?
Bu 2 gün önce de yattı benim omzuma,
anladım o anda bulunmuyorum doğru bir yerde,
doğru bir mekanda, arkadaşlar ben kaçar, bana Müsaade,
“hey Levent nereye, yeni gelmiştin oysa içeriye???”
içimden dedim kusura bakma, ben kızımı paylaşamam,
eğer arkadaşımsa da onu yok yere omzuma yaslayamam,
teşekkür ettim, ayrılırken arkam dönük gördü 3. gözüm
hala devam ediyor bakmaya hatun,
onun yanındaki de hatunu yemeye ve birasını içmeye,
her taraf duman altı, onun da altı binbir ilişki,
insanlar tükeniyor, hiç dinlenmeyen ***yüksek sesli*** alternatif rock müzikle
x
cici bicilerini giy
sonra git de bir aynaya bak
(gör) nasıl olmuş millet sapık
herkes kültürel çöküşe tanık
x
sonra git de bir aynaya bak
(gör) nasıl olmuş millet sapık
herkes kültürel çöküşe tanık
x
simsiyah makyaj yap
kız pearcing'lerini mutlak tak
(ve) rock barda bir bira kap son
ne yazık, gönlüm rock kızına aşık
kız pearcing'lerini mutlak tak
(ve) rock barda bir bira kap son
ne yazık, gönlüm rock kızına aşık
x
GarsoooN!!!
x
x
neyse boşver,
nasıl olsa kimse dinlemiyor...
nasıl olsa kimse dinlemiyor...
x
Nefret Et Benden Hep
85'li bebek
Yazdığım parçalar umarım etmez madara,
2 paralık adamlara
cesaretten değil midir sevdiğini söylemek, yapılmayanı yapmak ha?
Neyse kimin umurunda, nasıl olsa…
x
Bir kere bağlandım ben sana,
Dönüşüm yok başkasına,
İnkar et sen, yada etmesen,
Ne kadar uzaksan bana,
O kadar yakınım sana,
x
Gerçekler böyle, değişmez asla,
Beni sevme sen, yalanlar söylesen
sen kendine, nefret et benden hep,
Çünkü seviyorum seni,
Böyle çok daha
x
Zamanında dinlemedin, benim gibi sen de sevilmediğini görmek istemedin,
bu bizimki mazoşistlik emin ol, dişilerin beklentilerini karşılamak zor,
kaşta, bir tane de pearcing dudak altında, sırtta dövme, isyan ettirir düşünceler kalemime,
dile getirmek düşer üzerime yazılan kelimeleri, hiçbir laf anlatamaz kafamdan geçenleri,
hayal bile edemez dün muhabbet ettiklerim,
sormak gerek, aşk nedir, sukut nedir, söz gümüşse;
hele ki bilmediğin bir duygu üstüne yorum yapmak yormaksa dili;
susun ve bırakın nakarata kendinizi…
x
Bir kere bağlandım ben sana,
Dönüşüm yok başkasına,
İnkar et sen, yada etmesen,
Ne kadar uzaksan bana,
O kadar yakınım sana,
x
Gerçekler böyle, değişmez asla,
Beni sevme sen, yalanlar söylesen
sen kendine, nefret et benden hep,
Çünkü seviyorum seni,
Böyle çok daha
x
En başında beni sevmesen bırakır giderdim,
sevmesen beni, nefret etmezdin benden boş yere,
Benden nefret ettikçe sevgim daha da güçlendi, bir çok cümle saymak isterdim yüzüne,
ama çoğu söylendi, seni seviyorum Şule demek isterdim,
ancak seni haketmeyenin ağzında kirlendi,
alevinle yazdığım sözcükler kağıtlarla birlikte küllendi,
simsiyah bulutlar bile hislendi,
üzerime gelen duvarlar dillendi,
aynamdaki çılgın, senin değerini bilendi,
hala inkar mı edeceksin, benim seni önemsediğimi,
arkadaşlarına, inanmadığını mı söyleyeceksin?
Hala inat mı edeceksin, gerçeklere yummaya gözünü?
Evet, belki de hiç sevmedim seni,
Özlemiyorum sesini,
Tamam, öyle olsun
Bir şey diyim mi Şule?
Neye istersen ona inan
Hiç sallamam
Çok geç geçmişi değiştirmek için
Umarım en azından bunu farkedersin
Ve şunu bil ki nereye gidersen git
Herzaman benimlesin, aklımdasın
Ne yazık ki…
x
Bir kere bağlandım ben sana,
Dönüşüm yok başkasına,
İnkar et sen, yada etmesen,
Ne kadar uzaksan bana,
O kadar yakınım sana,
x
Gerçekler böyle, değişmez asla,
Beni sevme sen, yalanlar söylesen
sen kendine, nefret et benden hep,
Çünkü seviyorum seni,
Böyle çok daha
x
Şu dünya benden aşıkları gördü,
ihanetin en ağırlarını gördü,
karşılıksız sevenleri gömdü,
lakin, böyle aşık bir ben,
bu kadar kızgın bir Levent göremedi,
bırak, sevme daha iyi,
artık bittik,
yine de zihnimdeki Şule bitmedi,
şunu biliyorsun ki, seni sevmeyi, deli gibi sevdim ben,
kana kana su içmek gibisin,
bitmesini istemediğim bir şarkının sürmesini dilemek gibisin,
seni benimsesem de, benim değilsin,
nefes alıp vermem seni sevmem gibi,
yetersizdir anlatımlar, ifade ederken sana hissettiklerimi,
tekrar ediyorum şimdi;
sadece zihnimdeki Şule bitmedi,
ama artık kalmadı onun da bir önemi,
biliyorsun ki;
içime ne kadar sinsen de, sensiz de yaşarım,
sonuçta ihtiyaçlarım belli, ben bir insanım,
değilsin sen benim canım ve hayatım,
neden kör oldu Ray Charles bilirsin belki,
kendi psikolojisi yüzünden,
tıpkı senin beni kör edişin,
ama endişe etme gerçekleşmedi hayallerim,
sokakta insanlar görüyorum,
beni yalanlayışını görüyorum,
yaklaştıkça insanlara birçok dişiyi ve herbirinin yüzlerini görüyorum,
hepsi aynı,
ve maalesef değil hiçbiri senden başkası,
çünkü…
x
Bir kere bağlandım ben sana,
Dönüşüm yok başkasına,
İnkar et sen, yada etmesen,
Ne kadar uzaksan bana,
O kadar yakınım sana,
x
Gerçekler böyle, değişmez asla,
Beni sevme sen, yalanlar söylesen
sen kendine, nefret et benden hep,
Çünkü seviyorum seni,
Böyle çok daha
x
Elveda Alev
Tanıdığın birkaç arkadaşımı, anıl’ı ve ablamı haklı çıkardın,
Bana sorarsan gerçekten iyi bir insandın,
Peki seni seven biri varken, neden böyle davrandın?
2 parçamın özetisin sanma, 3.’yle birlikte sayfalarca anlatıldın,
muhtemelen yine güzel şeyler duyacağını sandın,
üzgünüm alev, feci yanıldın…
x
sarıldım, sarıldın, salondaki kanepenin üstünde saatlerce öpüştük,
durup bir an birbirimizi süzmüştük,
ilk kez dudaklarımız öpüşmekten uyuştu hayatta,
hatırla, dokunduk onlara, şiş değildi ancak,
epey bir gülmüştük bu duruma,
evleneceğim kişi sen olmalısın derken ben,
onayladın, dedin ki “umarım”,
tamam güzel dilekler diledik,
en başında, gittiği yere kadar demiştik,
3 hafta da fazla kısa bence,
neyse, nasıl olsa bitecekti,
ama madem bu kadar kısa sürecekti sevgin sevgiliye,
değmeseydi keşke seni seviyorum diyen dilim diline,
öpüşüp öpüşüp ayrılmak alışkanlık yaptı bizde,
aklında kalsın, uzak kaldım teninden sana değer verdiğimden,
şüphen olmasın erkekliğimden,
sorun gerçekten bana güvenmemen mi?
Saçmalama! Sen, benden öncekilere bile güvendin,
Bunu bana nasıl yapabildin?
Arayıp sormasam seni,
Sevmesem seni,
Eminim peşime düşerdin,
Umalım da seven birine denk düşesin,
Eğer karşındaki iblis biriyse, inan saflığını terkedersin,
O zaman belki beni yağdedersin,
Vücudumun kutsallığını sana saklamıştım bunu bilirsin,
Daha önceden yaptım 2 hata,
Pişmanım hala,
Artık yangın isteyen hatuna barutla giderim,
Zaten dişilerin bazıları dünden razı,
Gidip o 2 hatama sorabilirsin tatmin olup olmadıklarını,
Emin ol yerimde olsan kendinden nefret edersin,
Ama yerimde değilsin,
Anlamıyorum seni Levent, bu kızı hala nasıl seversin?
x
Nasıl dinledim seni bu kadar,
Nasıl da kaptırdım sana kendimi ha
Senden ders alacak değilim ya,
Aç özgeçmişimi, oku çıktığın basamaklardan önceden geçişimi
x
İlacım yanımda oldu hep ihtiyaç duyduğumda
Sakın anlatma ona kanki olma yalanını o senden çok farklı
Geçse benim tarafıma görür karanlık yanını
Haketmiyorsun sen hiçbir arkdaşlığın şanını
x
Alev dinle bak, sorun sadece bende değil, sende çok bencilsin,
İstanbul’dayken ben bir an bile olsun unutulmadın,
Kelebek kolyen sana uğur getirsin,
Koyduğun teşhisi kabullendim,
Ama sen de çok düşüncesizsin,
Söylediğine göre kibirlilik tikimdi,
Peki izmir’in sarhoşluğu ile arkadaşlarını unutan kimdi?
Karşılaşmak için bütün bir sabahı otogarda geçiren bi herifi eken kimdi?
İçtiği içkilerden sonra, sevdiğini hiç düşünmeden satan kimdi?
Her mutsuz olduğunda sarhoş olup,
savaşa ve açlığa göz yuman, had safhada kendini eğlencelere veren kimdi?
En sevdiği arkadaşının sigaraya başlamasına neden olan kimdi?
Ben bunların hiçbirini yapmadım,
Bak gene kibir yaptım,
Evet, ben kibirliyim, şeytanın en sevdiği günah nedir bilirim,
Eğer bunları gururla söylemek kibirse,
Eğer doğrularımla övünmem kibirse,
Evet ben kibirin en alasını yaparım, yapıyorum da,
Ama en azından şunu biliyorum,
Senin tam aksine, hiçbirzaman bu kadar bencil olmadım,
Karşımdaki insan, onu yok saymadım,
Sence hangimiz daha kötü, tahmin et bakalım?
Benim kendim dışında kimseye dokunmadı bir zararım,
Güven bana bu sana son şarkım,
Eğer biten bir aşkı yazmam gerekirse,
Ya da sevmeyen birini anlatmam,
Seni hatırlarım,
Ve sevmek dışında yanımda kalan duygularla sayfalarca yazarım.
Elveda alev…
x
Nasıl dinledim seni bu kadar,
Nasıl da kaptırdım sana kendimi ha
Senden ders alacak değilim ya,
Aç özgeçmişimi, oku çıktığın basamaklardan önceden geçişimi
x
Bulursun aradığın kızı
takılıp kalma sıkma canını, yaşa anını
daha değerleri şeylere harca zamanını
sevgini hakedene ver
bul kanını kaynatan kızı
ve bulana kadar da çıkar hayatının tadını
x
(Rüzgar)
Bu sefer kendimden bahsetmicem, ya da yaşadığım zorluklardan,
çünkü bugün ilk defa sahip olduklarımı görerek uyandım uykumdan,
sanki tekrar doğdum bugün, tıpkı nisan 85’te doğan bir bebeğin öyküsü gibi,
boşverin beni, size kısaca beni ben yapanlardan söz edicem,
ve tabi ki 85’li o bebekten;
x
annesiyle on ay kalmıştı, demek annesi çocuğundan çocukta annesinden ayrılmak istememişti,
babaannesinin on ay sonunda doğan çocuğu dahi bu işe şaşırmıştı,
rahimden her tarafı buruş buruş çirkin bir bebek çıkmıştı,
gel zaman git zaman sonra Safiye hocası demişti ki;
“bulutların arasından göründü ay”
(göründü ay)
varsay bulutlar öylece kalakalmıştı
(bulutlar dağıldı)
varsay annesinin bütün kaygılarını geleceğe taşıdı
(yıllar yılı aşındı)
keyifsiz olduğu kesindi, belli ki dünyayı kötü düşünmüştü
(aklı karışmıştı)
aslında haklıydı, çünkü henüz kardeşiyle tanışmamıştı,
bi bilse, ufaklık sahip olabileceği en iyi aileyle karşılaşmıştı.
x
Hiç güçsüz kalmazsın böyle güçlü bir baban
(böyle güçlü bir baban olmuşsa hayatında)
sevgisiz kalmazsın böyle bir annen
(böyle bir annen olmuşsa hayatında)
arkada kalmazsın böyle destek olan
(böyle bir ablan varsa yanında)
hiç mutsuz olmazsın böyle gurur duyulacak
(böyle bir ailen olmuşsa hayatında)
x
bebeğin ismini ablası koydu,
(sonra ne oldu?)
x
artık büyüdü ve koca adam oldu,
başarıları ve başarısızlıkları içine doldu,
hiçbirzaman değişmedi,
ailesi için o hep Levent’ti,
ailesini çok sevdi,
işin en iyi yanı en sonunda bunu onlara söylemenin yolunu buldu,
içindekilerle sayfalar doldurdu,
kendini hep 3. şahıs karakterlerine bürüdü,
çünkü herşeyin en kolay yolu bu,
bunu ona hayat öğretti.
(A.Levent)
Söylediği gibi; size, onu o yapanlardan
(bahsetti)
ve tabi ki 85’li o bebekten
(bahsetti)
size onun isminden
(bahsetti)
onun adı…
x
Başarısız Kahramanlar
Garip gelebilir ama kahramanlar bilir yaradılıp yokedilmeyi ve acısını,
İnanıldığı sürece varlar, sonrasında yoklar
Unutulmak nedir bilir gerçek olmayanlar
Bize muhtaç olduğunuz kadar muhtacız size,
Kahraman olmak istediğiniz kadar
İsteriz gerçek olmak
Unutulup gidenler gelirler yanımıza
Bazen görürsünüz bizi rüyalarınızda,
Ama hiçbirzaman olamayız uyandığınızda
Oysa o kadar çok isteriz ki olmayı yanınızda
Ama başaramayız çünkü biz başarısız kahramanlarız
Ve kahramanlar...
x
Kah kaybolurlar masallarda,
Ne yazık akmalılar zamanda,
Kah parçanın en sonunda,
Kahramanlar unutulmak zorunda
x
Kah kaybolurlar masallarda,
Ne yazık akmalılar …….
Kah parçanın en sonunda,
Kahramanlar unutulmak …….
x
İsterdiniz nakaratın tamamlanmasını değil mi?
Hatta tamamladınız
İçinizde bir yokluk hissettiniz değil mi?
derin bir yokluk, yalnız ve karanlık
isterdiniz değil mi nakaratın tamamlanmasını?
Ama halen eksik…
Hayatımızdır eksik nakaratlar
Işığı bulamamış tünellerdir hayallerimiz
Ne zaman yapmak istediklerinizi yapamadınız?
Başarmak istediklerinizi başaramadınız?
İşte o zaman dünyamızdasınız ve artık siz de başarısız kahramanlardansınız.
Hayal dünyası ile gerçek dünya arasında sıkışmışız biz
Çizgiroman sayfalarına yapıştırılmış fotoğraf gibiyiz
Net değiliz, birer çizgiyiz,
Anne babalarınızın sizden olmanızı istedikleriyiz
Yanlızca sayfalar arasında gerçeğiz
Gerçek dünyada gerçek değiliz
Biz nakaratız yarım kalan
Akıllarda tamamlanan
Başarılı olmayı başaramayan
Ne demek istediğimizi anlıyorsunuz değil mi?
Tamamlamaya çalışsanızda tamamlayamazsınız biliyorsunuz değil mi?
Şimdi anlıyorsunuz değil mi, nakarat neden eksik ?
İsterdiniz değil mi nakaratın tamamlanmasını?
Ama o halen eksik…
x
Kah kaybolurlar masallarda,
Ne yazık akmalılar zamanda,
Kah parçanın en sonunda,
Kahramanlar unutulmak zorunda
x
Kah kaybolurlar masallarda,
Ne yazık akmalılar zamanda,
Kah parçanın en sonunda,
Kahramanlar unutulmak zorunda
x
Biz biliriz eksik nakaratları
Biz duyarız onların varlığını
Biz başarısız kahramanlarız
Siz bilirsiniz bizim yokluğumuzu
x
Biz biliriz eksik nakaratları
Biz duyarız onların varlığını
Biz başarısız kahramanlarız
Siz bilirsiniz bizim yokluğumuzu
x
Dönüş
Hayat başlar ve biter önemlidir kazandırdığın
Kaybetmişsen kendini yok birşeyi kazandığın
Anlıyorum her anında ediyorsun sitem
Ama ne yapalım işte, böyle sistem
x
Her taraf yanıyor cayır cayır sanki cehennem
Savaşların açtığını onamaz hiçbi merhem
Küresel ısınmaya ormanlara ah derken
Çöktü en sonunda eko sistem
x
Çıkmıyor sesimiz sanılmasın
Çökecek bu sistem de
Adam olmayanlara da olanlara da bu parçayı iyice bir dinlet
Kulaklarını da inlet
Dilini unuttun demek, Türk’ten doğma amerikan bebek,
Ebeveynlerine benden selam et,
Dilin değerini nasıl yitirdik?
Belli ki ingilizceye fazla özendik
Sahip çıkmak gerek artık
Ağızdan çıkan ilk kelimedir
Deyimimle Atadil’dir
Kaç milletin dili bu denli kendine özgüdür ve bu denli köklüdür?
İngilizce sen dünkü çocuksun Türkçe’ye göre be,
Böylesine güçlü bir dile karışmak ha?
Öfkem karışır nefesime….
Bırakın bu avrupa sevdasını
Batmak olacak batının sonu ve güneşler doğudan doğacak
Artık uyutmasın amerikan rüyası
Görmüyor musunuz zalimin yaptıklarını ve aklını?
Sizce haklı mı?
Hala insan kaldımı ki kalsın insan hakları?
Biliçsizce kullandın mı biter tabi ki su kaynakları
Bencillikle harmanlarsak vurdumduymazlığı değişmez hiçbirşey
Ancak çaresizce fondipleriz kanyakları
x
Hayat başlar ve biter önemlidir kazandırdığın
Kaybetmişsen kendini yok birşeyi kazandığın
Anlıyorum her anında ediyorsun sitem
Ama ne yapalım işte, böyle sistem
x
Her taraf yanıyor cayır cayır sanki cehennem
Savaşların açtığını onamaz hiçbi merhem
Küresel ısınmaya ormanlara ah derken
Çöktü en sonunda eko sistem
x
ŞİZOFRENLİK
Kendim benim her şeyim, sahip olduğum ve gerçekten güvendiğim tek kişi
İnsanların gönlünü almak zordur.
Kaç kişiye şu an göz yaşı döktürüyorsun?
Kaç kişi şu an ağlıyor?
Sanki biri de sensin, yaşlar kurumuş dökülmüyor,
Ama içten içe, için kavruluyor
Zaman zaman dejavular yaşarız,
Geleceği görme kabiliyeti mi?
Yoksa nasıl dejavu yaşarız?
Hayatlar tekrarlanmaz ama gelecek tekrarlanır,
Şu çileli hayatı daha kaç kere yaşarız?
Bir kere yaşanır her dejavu 1 kere tekrarlanır
Gelecek bize sadece geçmişimizden yansır
Her zaman benzer ama asla aynı değil aynalardaki yansı
Tersinir, sen iyi ol, o kötü, sen sev o tiksinsin senden insanlar gibi
Yalnızca solunu kaldırdığında sana sağını kaldıracağını bil
Ve buna karşı dur
Belki devirirsin yansıma kuralını
Kaderini….
Keşke şizofren olsaydım ve bütün kimliklerimi sevebilseydim,
Böylece yalnız kalmazdım
İhanete uğramazdım
Aşkı o zaman yaşardım
Yaradılış sebebimiz neden bir şizofrenlikten öte gelmesin?
DİĞERLERİ GİBİ
“Yine bir hayal kırıklığı ile başlıyor yazmamla sonuçlanan nedenler”
(Rüzgar)
İlk gün, görür görmez etkilendin ondan, merdivenlerde oturuyordu, şaşırdın, heyecanlandın, vücudunun kimyasalları değişti aniden, ilk görüşte aşk sanma birden, öyle bir şey yok
(A.Levent)
Ama yine de o gün oldum, odamda yaptığımız birkaç muhabbetten sonra uyuştuğun birkaç nokta, o kadar zor bulunuyorki sevebileceğin biri yolda sokakta,
nereden bilebilirdim çıktı burnumun ucunda,
(Rüzgar)
İçtiğin gün aklında, dudakların uyuştu votka tadında, ancak mükemmel hissetmeni sağlayan dudakları olacak, olmadı, 2. içişinde neredeyse götürdün 2 şişe rezil ettin kendini yüzüne bakamadım ben bile
(A.Levent)
Tamam rezil ettim seni ve kendimi de ama bak, o gün zaten içecektim, içimdekilerin hepsini bağıra bağıra söyleyecektim, nereden bilebilirdim gece benimle
birlikte olacaktı. Defalarca sormuştum “geliyor musun” , “hayır” peki neden buradaydı bir anda değişti fikri ….
(Rüzgar)
Takma kafana olur böyle bırakta anlatayım sana….
NAKARAT
bazen bazı şeyler senden (nefret eder)
ama yine de sen dur sağlam benle (kendinle)
değişme, kaderin değişsin sadece (ve bekle)
birbirinizi bulursunuz elbet, sabret
(Rüzgar)
Her neyse geç bunları, unut onu artık, o ne ilk senin için ne de son olacak, sen de onun için öylesin, bırak sevdiğini başkası söylesin, farkettin değil mi onu seven birileri daha var
(A.Levent)
Evet farkettim hem de çok yakındır bana, o benim arkadaşım,
(Rüzgar)
İyi güzel o zaman anlaşalım, madem sen mutlu olamadın onunla bırak o mutlu olsun başkasıyla, vur onu, seven yanını kastettim, katlet demek istedim biraz da beni ve kendini.
(A.Levent)
Hayır dinlemiyorum seni
(Rüzgar)
Beni susturamazsın hala anlamadın mı?
(A.Levent)
Biliyorum sen
(Rüzgar)
Bensin ve sen de
(A.Levent)
Benim
(Rüzgar ve A.Levent)
Aferin yüzleştin
Haklısın sanırım tamam, çok acı verecek mutlaka ama sayende anladım inkar etmek boşa, sevmedi beni ne yapalım, yapmam gereken buysa yaparım, diğerleri gibi onu da özlerim, zihnimde bir yere gömerim ve senin sözlerini hatırlar her zaman onları söylerim.
NAKARAT
bazen bazı şeyler senden (nefret eder)
ama yine de sen dur sağlam benle (kendinle)
değişme, kaderin değişsin sadece (ve bekle)
birbirinizi bulursunuz elbet, sabret
evet şansın dönene dek
Rüzgar Everest ve Ben, nasıl tanıştık ?
.......Rüzgarla 2005 yılında tanıştık. büyük ihtimalle 2005'in başlarında, Ocak ayında... O sıralar Mert İhya Teksin adlı geçici bir arkadaşım vardı, bisiklet binecek arkadaş arıyordum sonra pedalsesi.com adresine üye oldum ve onunla bu şekilde tanıştım, bisiklet binmenin yanı sıra, ev arkdaşlarımın yanımda olmadıkları zamanlarda onu arar ve uzun yürüyüşlere çıkardık birlikte. İşte bu yürüyüşlerin birinde yolda Rüzgar'la karşılaştık, Mert'in arkadaşıydı, o gün çok eğlendik, Mert sık sık Rüzgar'dan bahsederdi bana ama Rüzgarla konuşurken o kadar iyi anlaştık ki sanki ben o anlatmadan önce zaten tanıyordum onu... Bundan sonra daha çok Rüzgar'la vakit geçirir oldum çünkü Mert çalışkan biriydi derslerine eğildiği o uzun aylar süresince görüşemezdik...Zaten sonra "master" için yurtdışına çıktığını öğrendim. uzun süredir görüşmüyoruz. Allah yolunu açık etsin, ben hiç bir zaman çok çalışkan olmadım. ortak noktalarımızdan sadece biri de budur Rüzgarla...
Rüzgar'dan çok öneri alırdım hayata dair, o da benden... Samimileşmemiz hayatlarımızı ortaya döktüğümüzde tavan yaptı. Ben ona Şule'den bahsederdim, henüz birlikte değildik o zamanlar ama ben sanki Şule okuyacakmış gibi, sözler yazardım sayfalarca. Tabiki yazdığım herşeyi önceden konuşurdum Rüzgar'la, bana derdi ki; "bazen kader gibi bazı şeyler senden nefret eder ama sen sağlam dur, elbet değişir talihin". haklıydıda. Rüzgar'la yaptığımız sohbetlerden esinlenerek "diğerleri gibi" parçasını yazmıştım, sonra da seval isimli bir arkadaşım çok beğenerek Şule'ye dinletmişti. Seval'le ev arkadaşım Hakan sayesinde tanışmıştık, sonra bir gün yanında Şule'yle geldiler, Hakan'dan ders notu almak için, işte kapıyı açtığım zaman merdivenlerde oturan o güzel kız Şule idi. Tanıştıktan hemen sonra yukarda bahsettiğim şekilde parçayı yazdım ve haberi ulaştı ona, ben söylemeden. Sonra 15 Mart'ta bize geldi ve klibiyle birlikte izledi... çok sevmiş olacak ki özellikle nakaratı başa alıp alıp tekrar dinlerdi, bi kızın bu kadar şaşırıp donduğunu görmemiştim, hala da göremedim. sonuç olarak başlamıştık o gün.... 3 hafta gibi komik bir süre kadar beraber olduk, sonucunda ayrıldık. ayrılma nedenimizi soracak olursanız söyleyemem çünkü mazeretlerden başka birşey değildi, her ikimiz için de. Ancak asıl neden sanırım, benim onu çok fazla sevmiş olmam ve onun bu kadar ilgiyi daha önceden hiç görmemiş olmasıydı. -ki uzunca tartışmalarımızdan birinde bunu itiraf etti.
Sonrasında herşey ters gitti, 4 yıl boyunca. "gaflet" parçasında anlattığım gibi... Rüzgar'la bile nadiren görüşür olduk. 2007'inin yazında patlama noktasına geldim okuldaki başarısızlıklarımdan ötürü ve ani bir kararla okuldan kaydımı aldım, kimsenin haberi olmadan. Tekrar, doğup büyüdüğüm şehre; Adana'ya geldim. son berbat yılım olan 2008 senesinde tekrar ÖSS'ye hazırlandım, lanet sınav sistemi tekrar değişmiş. ve nihayet 2008 haziranında tekrar kazandım ve Çukurova Üniversitesi'ne kaydımı yaptırdım. 2007 yazı ve 2008 yazı arasında gerçek dostlarımı ve 2 yüzlü sahtekarları gördüm. Zor zamanlardı ama başta Rüzgar olmak üzere bikaç dostum yalnız bırakmadı beni.
Rüzgar 2008'de Biltek adlı firmada işe girdi.Ankara'da üniversite okurken amatör olarak reklam filmleri çekiyordu.Oldukça yaratıcıdır kendisi. Şimdi Biltek'te tasarımdan sorumlu teknisyen sıfatıyla, yeni ürünlere yeni fikirler dizayn etmek onun işi, güzel tarafı epey tatminkar bir maaş sahibi olması ve işini dizüstü bilgisayarlarla her yerde yapabildiği için Ankara'ya bağımlı kalmaması. Rüzgar 18 Ekim 1983 İstanbul doğumlu. Kız arkadaşı Rüya ise 6 Kasım 1985'te aynı şehirde doğmuş, Üniversite'yi İzmir'de okumuş, çoğu kızın hayali değil midir ? Rüya ile Anıtkabir'in karşısındaki koşu parkurunda tanışmıştık. Rüzgar aramıştı beni, tatillerde düzenli olarak Ankara'ya Rüzgar'ın yanına gelirdi Rüya. İşte orda tanıştık Rüya ile, hayatımda gördüğüm en güzel kızdı. Kültürlü, zeki, yüzücülük ve ata binme gibi sporlarda başarılı, tam anlamıyla mükemmel bir kız. Rüzgar'ın deyimiyle; "kızıl afet". Sanırım dekorasyon işindeydi, veya unuttuğum için uydurdum bi tarafımdan.
Şimdi Rüzgar sıkça yanıma geliyor. Özetle Rüzgar; iyi bir dost, zeki, karakterli, karizmatik ve özgür.Kişilik olarak değil ama şanslı biri olarak sahip olmak istediğim herşeye sahip ama bu beni üzmüyor çünkü burda ondan bahsediyoruz, en iyi dostumdan. Kim bilir belki bir gün benim de şansım döner?
Bazen o benim küçüklüğüme imrenir ve ben de onun şimdiki haline imrenirim. İşte bir keresinde bunu birbirimize dile getirdik ve şöyle bir karar aldık; istediğimiz zaman Ben Rüzgar olabilecektim ve O Levent olabilecekti. Şimdi insanlara kendimi Rüzgar olarak tanıtıyorum ve O da kendini Ankara'dakilere Levent olarak tanıtıyormuş...
Rüzgar'ın en kötü özelliği belki de kötü çocukluğunun etkisiyle sahip olduğu öfke firarları.
Eğer siz onun en iyi dostuna bir kötülük yaparsanız, veya onun kendisine, işte o zaman gözü dönüyor. Ama bu benim onda en iyi olarak gördüğüm özelliği.
Belki de bu yüzden beni 1 sene boyunca yapayalnız bırakan o Ankara'daki 2 yüzlü yavşak arkadaşlarımdan nefret ediyor, umarım bir gün karşılaşmazlar çünkü andım olsun öldürecek kadar nefret ediyor onlardan.
Biz işte bu şekilde birbirimizin en iyi dostu olduk. FEDAKARLIK !
....diğerlerinin aksine sanal ortamlarda sürtmedik, "bencillik" nedir bilmedik.
işte biz bu şekilde birbirimizi çok çok iyi anladık.
...O ben olarak ve ben Rüzgar olarak!
işte biz bu şekilde tanıştık...
A. LEVent
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder