23 Ekim 2008 Perşembe

1)...Bence...


_19 ve 23 yaşları arası ... (2004-2008)
_________________________________________________

18 Ekim 2008 tarihli bir mesaj herşeyi tamamen değiştirdi...

iyi fikirlerin bu kadar çabuk kötüleşebileceğine daha önce hiç şahit olmamıştım.
dişilerle ilgili kurduğum bütün tabuların yıkılmasına şaşkınlıkla tanıklık ediyorum.
bana diyorlar ki, "tamam, herkes bu kadar bokken haklısın, ama evlendikten sonra
da aynı kalmazsın umarım." Haahh!!! ne zannettiniz beni onursuz mu? aile kutsaldır.
Kim zannettiniz beni ha, babam mı?
sadece artık kabul ettim ki, onursuzların dünyasında onurlu olmaya çalışmak salaklıktır.
dediğimi iyi anlayın, onursuzların dünyasında dedim. diğer hatunlarla bi derdim yok.
karşımdaki nasılsa artık ben de öyleyim.
eskiden severdim, istedikleri herşeyi verebilirdim.
kısa zaman sonra bunun gereği olmadığını anladım.
kızlar basit yaratıklardı, basit düşünmek gerekiyordu.
hep biliyordum sevmemem gerektiğini ama uygulayamıyordum
18 Ekim de sevmeyi çöpe attım, tek istediklerini verme kararı aldım.
başından beri kolaydı kızları elde etmek.
ne anladıysanız odur.ben birşey söylemedim.
ne zaman bir kız bir erkeğin ardından ağlarsa bu basit kural geçerli olur.
kızlar buna aşıktır.
sonra da aşağılanmaya ve dövülmeye aşıktırlar.
kızlar basit yaratıklardır.
ağızlarına sıçarsın, yerden yere vurursun, bir de güzelce kuralı uygularsın, tamam.
bütün varlıklarını satın alırsın.
kızlar basit yaratıklardır ve
18 Ekimden beridir hepsi benim kölem.
şimdi hiçbiri terkedemez beni.
boşa hapsettim kendimi.
özgürlük önemli.


tanrının oyun planını insanlığa fısıldaması....

millenium son derece yüzeysel bir isim, insanın bulduğu...
gerçekte olması gereken isim, bencillik çağı.
bencillik nasıl başladı? teknoloji ile....
"televizyon, bilgisayar ve internetle" tavan yaptı
bu 3 faktörle birlikte kaderin gelişme safhasına sıra geldi
giriş gelişme sonuç
gelişme girişten etkilendi
3 faktör insanları, "tüketim toplumuna, sexe ve bağımlı olmaya" davet etti
sonuçta tanrı konuyu bağlamak ve güzel bir finalle sonlandırmak için
insanın elinden 3 şeyi tamamen aldı
"doğa, fedakarlık, iletişim"
böylelikle bencillik çağı kapanmış oldu
insanlık tarihi ve varlığı yeryüzünden tümüyle silinmiş oldu
bu bir yazgı, karşı gelinemez
ilerdeki döneme hazırlanıyoruz, sonuç bölümü
bencillik ilerde şart olacak
su için birbirine giren insanlar, hava, yiyecek vs.
insan insanı öldürecek
zaten bu hep böyle değil mi?


Bence....

erkeklerin ve kadınların zaaflarından bazıları, ilkel genlerimizden kaynaklanıyor

kadınlar neden gidip en odun erkeği bulurlar?
çünkü insanlık tarihinin en başından beridir hiç bir hak ve hürriyete sahip olamadılar.
kadınlara tecavüz edilirdi, kadınlar dövülürlerdi, hakarete uğrarlardı, satılırlardı, yakılırlardı,
kadınlar erkekler tarafından kullanılan paçavralardı...
günümüzde adaleti sağlamak için yasalar konuldu, tamamen olmasa da büyük ölçüde eşitlik sağlandı ancak yukarıdaki saydıklarım ne yazıkki hala devam etmekte.
beyin düşünen ve gelişen bir olgudur ancak genler öyle etkili ki bence hala kadınlar genleri doğrultusunda yaşıyorlar, kullanmadan beyinleri.....

erkekler de çok farksız değil

ata binerlerdi, şimdi araba sevdalısı oldular, avrat önemliydi, o hala değişmedi, silah önemliydi, silah hala önemli, sadece biraz şekil değiştirdi saydıklarım, teknoloji ve gelişen çağla birlikte.
ve hiç şüphesizdir ki erkeğin dövüşme güdüsü. kılıç sallama ve savaşma. hala değişmedi.
maçlarda bağırmak veya sokak dövüşleri sadece kabuk değiştirmiş bir yılanın derileri.
erkek savaşmak için vardır.

ne yazıkki 2 insan cinsi de beynini yetersiz kullanması sonucu genlerine bağımlı yaşıyor.tıpkı dünya üstündeki düşünemeyen diğer bütün yaşam formları gibi.


Bence....
erkekler kadınlaştı, kadınlar erkekleşti. davranış bakımından.
kadınlar erkekler gibi küfrediyorlar,konuşmalarındaki zerafet kayboldu,duruşlarındaki de.
erkeklere kadınlar sahip çıkıyor,erkeklere kadınlar bakıyor, yetiştiriyor.
erkekler de kadınlaştı, kadınlar gibi dedikodu yapıyorlar, "ben şunu yaptım, öbürünü elledim" diye birbirlerine sanki alış-veriş dönüşü aldıkları giysilerin gösterişini yapıyorlar. kadınlar gibi arkadan konuşuyorlar. bir kadını elde etmek için, kadın gibi davranıyorlar.
kadın gibi naz yapıyorlar. yok işte "seni seviyorum" deme, göster ama elletme,
ellet ama verme, vur kaç vs.
sahiplenme,koruma,kollama=sıfır!
ve kadınlar erkekmiş gibi yaşarlarken, erkekler
kadın gibi tüketiyor, gereksiz, gösteriş amaçlı zımbırtılar satın alıyorlar. ne kadar yazık.
bu yüzden ilişkiler artık kısa sürüyor.
eğer karşınızdaki tam bir kadın değilse, ona nasıl bağlanırsınız?
karşı cinse ilgi kalmaz zamanla
herkes biraz erkek, herkes biraz kadın olunca tek fark kalır, karşı cinse has olan cinsel organ
bağlanma olmaz ve ilişkiler kısa sürer
istediğini alırsın sonra yüzüne bile bakmazsın
sende olmayan tek şeyi ondan aldın. aferin.
18 Ekimde farkettim hiçbir kadın tam olarak kadın değil.
insanların suçu yok, kader diye bildiğimiz hayat şartları bizi bu hale getirdi.
bu yüzden ben de artık sadece istediğimi alıp çekip gitmek istiyorum.
ötesini veremezler, sahip değiller ki.....

peki sevgili olmaktaki amaç nedir?
birbirine yardım etmek,birbirini olabildiğince ileriye taşımak.
kültürel açıdan ve diğer bütün açılardan gelişim sağlayabilmek.
iyi vakit geçirmek, eğlenmek vs.
sex elbetteki gereklilik ancak sex en çok sevdiğinle kıymetli ve zevklidir.
peki ilişki ne kadar sürmeli?
olabildiği kadar uzun.
ben demiyorum her sevgiliyle evlenin ya da her sevgiliyi yatağa atın
diyorum ki, her sevgilinin değerini bilin, sanki evlenecekmişsiniz gibi, ama sakın bağlanmayın
onurlu bir ilişki yaşayın. onur çok önemlidir.
Bence....
bu kadar erkek-kadın mevzusu yeter, sıkıldım.


İSTERSEM DEĞİŞEBİLECEĞİMİ "ONLARA" DEĞİŞMEK İSTEMEDİĞİMİ KENDİME KANITLADIM.....

"ASİL AZMAZ, BAL KOKMAZ"

Hiç yorum yok: